emel fransız ve ingiliz 6 yıl hapse girerler 6 yıl hapisi yer ve çıkarlar çıktıklarında nerede kalacaklarını aralarında tartışırken fransız atılır:
-benim 6 bin katlı binam var isterseniz oaraya gidelim
ingiliz:
-benimde 850 bin katlı binam var isterseniz oraya gidelim demiş
temel:
-haçen uşaklar kavga edeysuz ama benim bir binam var hapse girmeden önce aşagı tükürdüm hala yere düşmedi demiş )
"Sevgili oğlum Temel... Senin hızlı okuyamadığını bildiğim için mektubu yavaş yavaş yazıyorum...
Artık senin büyük şehre gittiğin sırada yaşadığımız evde yaşamıyoruz. Baban bir gazetede, "İnsanların başına genellikle evlerinin iki kilometre civarındaki bölgelerde kaza geldiğini" okumuş; o yüzden taşındık...
Sana yeni adresi veremiyorum, çünkü yeni evimizde bizden önce oturan hemşehrilerimiz, taşınınca adresleri değişmesin diye kapı numarasını söküp götürmüşler...
Bu evde garip bir çamaşır makinası var. Geçen gün içine dört gömlek koydum, çalıştırmak için duvardaki zinciri çektiğimden beri bir daha gömlekleri göremedim.
Geçen hafta sadece iki kez yağmur yağdı. İlki üç gün, ikincisi ise dört gün sürdü...
Benden istediğin yeleği postaya verdim. Ancak, halan 'o koca düğmelerle paket çok ağır olur' deyince düğmeleri kopartıp yeleğin cebine koyduk. Orada bulabilirsin...
Not: Sana biraz da para gönderecektim, ama zarfı bir kere yapıştırmış bulundum... Sevgiler... Annen"
Arap zengin iskoçyalı müstakbel kayınpederi ile konuşuyordu:
- Kızınızı bana verirseniz size onun ağırlığınca altın vereceğim.
- Bana iki hafta müsade etmeniz mümkün mü?
- Böyle iyi bir teklif için iki hafta düşünmek çok değil mi?
- Düşünmek için değil kızımı şişmanlatacağım da...
Adam trafikte 'alçaktan uçarak' giderken polise yakalanır... kenara çeker arabadan iner:
- Buyrun Memur Bey!
- Beyefendi aşırı hız yaptığınız için sizi durdurmak zorundayım, ehliyetiniz lütfen?
- Ehliyetim yok, son yaptığım kazada ehliyetime el koydular Memur Bey.
- Peki aracınızın ruhsatını görebilir miyim?
- Araba benim diil Memur Bey çaldım ben bu arabayı.
- Anlamadım nasıl yani, siz bu arabayı çaldınız, öyle mi???
- Evet Memur Bey, aa durun bi dakka torpido gözünde ruhsat olucaktı, silahımı oraya koyarken ruhsat gibi bişi gördüm galiba....
Polis iyice şaşırır:
- Torpido gözünde silah mı var?!?!?!!?!?!?
- Evet Memur Bey, bu arabanın sahibi kadını vurduktan sonra cesedi bagaja koydum silahı da torpido gözüne koydum...
- Bİ DE BAGAJDA CESET Mİ VAR?!?!?!!?!?!?!?!?!?!
- Evet Memur Bey...
Trafik polisi bunu duyar duymaz amirini arar, arabanın etrafı bir anda polislerle dolar ve adamı sorguya alırlar.... Ekipler amiri adamın ehliyetini ister, adam ehliyetini çıkarır ki ehliyet geçerli temiz hiçbir anormallik yok.. Bunun üzerine adamın ruhsatını ister, adam çıkartır ruhsatı da verir, ekipler amiri yine bakar ki araba adama ait.. Derken adamdan torpido gözünü açmasını ister, adam açınca ortaya çıkar ki orada da silah falan yok... Ekipler amiri bir de bagaja bakmak ister adam bagajı açar orada da ne ceset ne bişi yok.. Bunun üzerine ekipler amiri 'Çok garip' der....
'Sizi durduran memurun anlattığına göre bu arabanın bi kadına ait olduğunu söylemişsiniz, kadını öldürüp cesedi bagaja, silahı da torpido gözüne koymuşsunuz...'
Adam güler:
'İnanamıyorum... O şimdi benim için 'aşırı hızlı gidiyordu' da demiştir....
ki adam karsilasmis.Biri sormus;
-Ne ariyorsun?
-Karimi ariyorum demis
Öbür adam bende karimi ariyorum demis.Diger adam;O zaman karilarimizi birbirimize tarif edelim bulursak burada bulusuruz demis.Birincisi anlatmaya baslamis;Benim karim sari saçli mavi gozlu kisa etek giymisti demis."Sende tarif etsene karini demis.Diger adam;
-Bos ver benim karimi gel seninkini arayalim
Dursun bir gün Temele sorar:
-Ula temel sen bir öğünde kaç hamsi yeyisun?
-elli
-peki orucken ne kadar yeyisun?
-yüz
hayır
-oruçken bir tane yediğin zaman orucun bozulur ve diğer doksan dokuz taneyi oruc değilken yersun.
Temel bu espiriyi çok sever ve hemen bir arkadaşına söyler.
-Ula sen oruçken kaç hamsi yersin yirmi tüh espiriyi kaçırdın yüz deseydin espiri yapacaktım